Türk Standardları Enstitümüz (TSE) iş birliği ve Diyanet İşleri Başkanlığı’nın ev sahipliğinde düzenlenen Uluslararası Helal Uygunluk Değerlendirme Sempozyumu gerçekleştirildi.
Sempozyuma, Sanayi ve Teknoloji Bakanımız Mehmet Fatih Kacır, Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, TSE Başkanımız Mahmut Sami Şahin, Din İşleri Yüksek Kurulu Başkanı Abdurrahman Haçkalı, Faroogh Laboratuvarları Genel Müdürü Mohammad Hossein Shojaee Alıabadı, Uluslararası İslam Helal, Kültür, Sosyal ve Manevi Bilimler Enstitüsü Genel Müdürü Mufti Naeem Shahıd ve SMIIC Kurucu Başkanı Tahir Büyükhelvacıgil’in yanı sıra akademisyenler, sektör temsilcileri ve davetliler katıldı.
“TSE, Helal Hizmetlere Erişimde Ön Sırada Yer Alıyor”
Sanayi ve Teknoloji Bakanımız Mehmet Fatih Kacır, sempozyumda yaptığı konuşmada, şeffaf üretim süreçlerinin gıda, ilaç, turizm gibi alanlarda güvenilir ürün ve hizmetlere erişimi mümkün kıldığını belirtti. Helal ürünlerin yalnızca Müslümanlar için değil, farklı inançlardan bireyler için de giderek daha fazla tercih edilmeye başlandığını vurgulayan Kacır, TSE’nin helal ürün ve hizmetlere ulaşmada ön safta yer aldığını söyledi. Bakan Kacır, “Enstitümüz, helal sertifikasyonunun küresel ölçekte standartlaştırılmasını destekleyerek, pazarda haksız rekabetin önüne geçmeyi ve birden fazla sertifikasyonla ilişkili maliyetleri azaltmayı hedefliyor.” ifadelerini kullandı.
“Helal Belgelendirme Süreci Sorumluluk Bilinciyle Yürütülmeli”
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş ise, teknolojinin gelişmesiyle birlikte tüketilen ürünlerin içeriğinin sorgulanmaya başlandığını ve helal akreditasyonunun önemine dikkat çekti. Erbaş, “Belgelendirmede bulunacak kuruluşların Helal Akreditasyon Kurumu tarafından (HAK) akredite edilmesinin zorunlu olması hususu, konuyla ilgili atılmış çok önemli bir adımdır. 2011 yılından beri belgelendirme hizmetinde bulunan Türk Standartları Enstitüsü’nün konuyla ilgili çalışmaları da önem arz etmektedir.” dedi. Ayrıca, Lokman Hekim Üniversitesi ve İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi gibi birçok resmi ve sivil kuruluşun sempozyuma katılımının büyük değer taşıdığını belirten Erbaş, sempozyumun faydalı sonuçlar doğurmasını diledi.
“Helal Sertifikasyon Titiz Bir Denetim Gerektirir”
Enstitü Başkanımız Şahin, dünyada 2 milyara yaklaşan Müslüman nüfusun, inanç hassasiyetlerine uygun mal ve hizmetlere erişebilmesinin temel bir ihtiyaç haline geldiğinin altını çizerek, Müslüman bir bireyin gönül rahatlığıyla inançlarıyla çelişmeden gıdasını tüketmesi ve hizmetlerini alabilmesinin dini bir gereklilik olduğunu söyledi. Şahin, “Helal sertifikasyon, sadece bir ürünün içeriğini değil, üretimden tüketiciye ulaşana kadar geçen tüm süreci kapsayan titiz bir denetim gerektirir. Bu süreçte, ürünlerin hem İslami kurallara uygunluğu hem de kalite ve hijyen standartları büyük bir özenle değerlendirilmektedir.” diye konuştu.
“TSE, Helal Sektöründe Küresel Liderlik Rolü Üstleniyor”
TSE’nin, SMIIC’te Genel Sekreterlik ve Yönetim Kurulu Başkan Yardımcılığı görevlerini yürütmekte olup, 17 teknik komitede aktif çalışmalarına devam ettiğini belirten Başkan Şahin, “TSE, 70 yıldır üretici ile tüketici arasındaki güvenin sembolü olmuş ve helal sektöründe de küresel ölçekte öncü bir rol üstlenmiştir. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımızın destekleri ve Diyanet İşleri Başkanlığımızın iş birliğiyle, helal sertifikasyon süreçlerinin güvenilirliğini sağlamaktadır.” dedi.
Şahin, TSE’nin, 2019 yılında SMIIC standartlarına göre Helal Akreditasyon Kurumu tarafından akredite edilen dünyanın ilk helal uygunluk değerlendirme kuruluşu olduğunu belirterek, gıda, kozmetik ve helal turizm alanlarında akredite belgelendirmenin devam ettiğini söyledi.
Sempozyumda Önemli Değerlendirmeler Yapıldı
Enstitümüz ve Diyanet İşleri Başkanlığı katkılarıyla gerçekleştirilen sempozyumda üç ayrı oturumda helal belgelendirmenin geleceği ve sertifikasyon süreçlerinde atılacak adımlar tartışıldı. Katılımcılar, helal uygunluk belgelendirme sürecinin önemini vurgulayarak, bu alanda yapılacak çalışmaları değerlendirdi.
